Veda




Sen !


Biliyor musun bilmiyorum ama bana yavaş yavaş öğretiyorsun o koca lügattaki kelimelerin anlamlarını bir bir . .Şu kelebek ömrüme çok sey sığdırmışım belli. Daha dün yürümeyi öğrenirken baston tutar oldum şimdi . Ne zaman kırıştı bu alın, anlamadım gitti. Anlamadanda gideceğim herhal..

Hayata dair ne varsa yol gösterdin. Bayılırsın sen zaten çaresiz bir zamanda çare olmayı, yoklukta var olmayı. Hatırlıyorum da,hayır lafını katiyen kabul etmezdin. Evet dedirtene kadar uğraşırdın. Sonunda dediklerine de hep gelirdim. İnatçıydın anlayacağın. Ben böyle konuşuyorum ama sitem ediyorum sanma sakın ha ! Buydu benim ömrümde güzel ve hatırlanası olan şeyler ondan derim.

Çocuktum, sütten çıkmış ak kaşık misali.. Önceleri bu koca dünyada bilinmezliklerin arasında ufaldım, kayboldum. Bana anlam veren tek şey anne 'şevkat' idi. Ama ne zamanki yerden doğrulup ayaklarımı yere bastım, işte o zaman hayatı sorgular oldum. En başta nasıl koşacağım dedim, önce yürümesini öğren dedin. Zorluklarla daha başa çıkacak yaşa gelmedim dedim, mücadele etmesini bil o zaman sende dedin. Ne zaman okumayı öğreneceğim dedim, yazmasını öğrenince dedin. Hakkım yeniyor dedim, hakkını ara sende dedin. Peki ben ne zaman büyüyeceğim dedim, akıl sahibi olunca dedin.


Büyüdüm ve farklı farklı fikirlerin içerisinde buldum kendimi.. Bir baktım ki daha on sekizimde üniversitede fikirlerin peşinden koşar olmuşum. 'Sol' dedim, boş iş dedin. 'Solcu' dedim, polis jopu, biber gazı dedin. 'Sağ' dedim, yirminci yüzyıl kafatasçılık dedin. 'Sağcı' dedim, dar görüşlü kirli sakal dedin. E ortası o zaman dedim, o zamanda Liboş oldum.

Şimdi anlıyorum da benim için yaptıklarını, iyi ki varsın. Diyeceksin ki bunların hiç bir önemi yok. Bu zamana kadar yanında olmam senin için yeterliydi. Biliyorum. Her zaman böyle mütevazi olmuştun zaten. Ama... bu ellerin buruştuktan ve saçlarıma aklar düştükten sonra yaptığın fedakârlıkların farkına varmış olmanın hüznünü ve kederini de yaşamıyor değilim açıkçası.


Bir dakika !... Sen "O" değilsin. Sen neden buradasın peki ?

"Gidiyoruz" dedi.

Nereye dedim.

"O" nun yanına dedi.

E iyi de ben ne zaman konuşmak istesem o gelirdi dedim.

"Artık seni yanında istiyor." dedi.

Zamanında bir sonu varmış demek. Tıpkı bizim gibi. Aslında Herkes bilir bunu fakat yakıştırmaz kendisine o 'anı' nedense. Aslında bilipte söylememektir ayıp olan. Şimdi, bilmediğim bir yolda yürüyüp görmediğim diyarları göreceğim galiba. 'O' sever zaten gezdirmeyi..Fakat Eş, dost yokluğumdan bir haber. Acaba gitmeden söylemelimiyim, haber vermelimiyim bizimkilere ?... Heey yolculuk var bana ! Siz kalın buralarda iyi mi Daha yapacaklarınız var sizin buralarda. O alın kırışana kadar hiç bir yere gitmek yok ! Yeter ki siz beni merak etmeyin...

desemmi acaba ?

Bir damla ardından ikinci damla akacak gözlerden.. 3,4,5 inci yaşlar sırasıyla takip edecek bunu hıçkırıklar eşliğinde. Bir çığlık kopacak istem dışı hayatımın kadınından. O da haklı.. Bir ömür geçirdik aynı yastıkta kolay mı. Kimseden habersiz çekip gitmişim bavulumu bile almadan. 45 senenin hesabını soracak orada duran bedenimden. Başını bağrıma gömücek elleri omuzlarımda. Kıpkırmızı gözlerinden akan iri taneli yaşlar, sırılsıklam edicek çizgili pijamamı 'son' kez.. Ve bir ömür boyu cevabını bulamadığım o soruyu soracak: ' Neden ? '

İşte o an göğsün sıkışırcasına ağır bir duygu kaplar içini, geri dönmek istersindir ama nafile. Saydam ellerin, uykuda yatan bedeninin içinden geçip durur sadece.. Gidiyor olmanın telaşından mı veya ardında bıraktıklarının korkusundan mı bilmiyorum ama, hayatının kadınına bir 'Veda' busesi bırakamamış olmanın verdiği yokluğu yaşarsın o vakit. . .

Neyse fazla uzatmayacağım. Fakat gitmeden önce bana şunu söyle;

Kimsin sen ?

'Sen' im dedi.

Nasıl olur ? dedim,

"Kapa gözlerini" dedi. . . .


Ve "O" nunlayım..




Nurejew

Daha Yeni Kayıtlar Önceki Kayıtlar Ana Sayfa

Blogger Template by Blogcrowds